Ses getiren bir şehir kitabı: Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana
6 mins read

Ses getiren bir şehir kitabı: Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana

Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana” beğeni ile karşılandı. Hayykitap Yayınları’ndan çıkan ve Adana’nın doğal, tarihi güzelliklerine; derinliğine, kültürel, sosyolojik ve mistik yönlerine yazarın bakış açısıyla vurgular içeren kitap, tüm kitap satış sitelerinde ve kitapevlerinde satışa sunuldu.

Dr. Çetin Oranlı, kitabın açılış sözleri niteliğindeki, “Adana’da bahar hiç bitmez; çiçekler ardı ardına açar şehirde. Her çiçek yaşam nüvesi, yeni bir umuttur. Anavarza’dan başlayan binlerce yılın türküsü, büyük bir mirası ve gizemli sırları fısıldar bu bereketli şehrin topraklarında…” ifadeleriyle şehrin güzelliğine ve potansiyeline dikkat çekiyor.

Şehir kitapları arasında özel bir yer edinmesi beklenen “Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana” tarihi sokaklarda yolculukla başlıyor. Bu yolculukta ilk durak; Adana’daki en eski mabet olan Ağca Mescit. 168 sayfa olarak basılan kitap, şu bölümlerden oluşuyor:

  • Tarihi Sokaklarda Adım Adım
  • Tarihi, Medeniyetleri Kaderleri Bağlayan Köprüler
  • Tarihi Fısıldayan Mistik Güzellikler
  • Anadolu’nun Maveraünnehri ve İki Nehrin Hikâyesi
  • Adana’nın Karadeniz’i
  • Paşaların Güzel Parkların Şehri
  • Adana Nedir?

“ŞEHRİN HİSSETTİRDİKLERİNE ODAKLANDIM”

Kitapta Adana’nın tanıtımından ziyade, gerçek değerine ve şehrin kendisine neler hissettirdiğine odaklandığını ifade eden Yazar Dr. Çetin Oranlı, şehrin gerçek değerinin dışarıdan fark edilmediğini vurguluyor. Oranlı, kitabın arka kapak yazısında şu tespitlerde bulunuyor:

“Ben bu şehri çok sevdim; tarihi fısıldayan sokaklarını, evlerini kendime yakın buldum. Manevi bir çekim merkezi olduğunu hissettiğim Ağca Mescid’i, Yağ Cami’ni, mimarının son eseri olan Hasan Ağa Camii’ni… Ziya Paşa felsefesini, dev saat kulesini ve kebabını, şalgamını, simidini… Pamuk ve karpuz tarlalarını; portakal ve nar bahçelerini… Öyle ya binlerce yıldır insan seli akıyor, yine de garibana uzanıyordu Çukurova’nın şefkatli eli. Misis’te ölümsüzlük otunu aradım, Lokman Hekim’e rüyamda çiçeklerin adlarını fısıldaması için yalvardım. Soluğu Anavarza’da aldım nedense, yine deprem oluyordu asırlar öncesinin tekrarını yaşatırcasına. Alacakaranlıkta Sardanapalus’u gördüm sanki kızıl bir gün batımında gülümsüyordu. Şahmeranın hayali bekliyordu Yılankale’yi, sisli Kozan Kalesi yine portakal kokuluydu. Bir alacakaranlıkta karşılaştım Taşköprü’de Roma İmparatoru Hadrianus ile. Ramazanoğlu Konağı’na konuk oldum, yeniçerilerle saf tuttum Ulucamii’de, Kuvvacılarla birlikteydim Güney Cephesi’nde. Piri Mehmet Paşa’dan dua alıp Ziya Paşa’dan nasihat dinlerken büyük saat üçe vurdu… Kardeş kardeş büyüyordu Merkez ve Atatürk parklarında begonvil ile jakaranda, erguvan ve fırça çalısı fidanları. Sokaklar turunç çiçeği kokuyordu.  Altı minarenin hepsinde kandiller yanıyordu. Ben bu şehri çok sevdim; hissettim, yaşadım ve yazdım…”

Uzun yıllar gazetecilik yapan Çetin Oranlı, halen Basın İlan Kurumu’nda Adana Bölge Müdürlüğü görevini yerine getiriyor. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı’nda doktorasını tamamlayan Çetin Oranlı’nın iletişim ve edebiyat alanlarında yayımlanmış altı kitabı bulunuyor. Sürekli Basın Kartı sahibi olan Oranlı’nın kitapları şu şekilde sıralanıyor:

  • Olaylar ve Kişisel Tecrübe Işığında Gazetecilik
  • Sözün Ardı/İz Bırakan Söyleşiler
  • Demir Kepenkli Ev-Anadolu Hikâyeleri
  • Ruha Dokunan Patiler
  • Ruha Dokunan İnsan Öyküleri
  • Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir Adana.

“BİNLERCE YIL ÖNCESİNE GÖTÜRÜYOR”

“…Çetin Oranlı’nın kitabını okurken, adeta bir Adana gezisini yaşıyorsunuz.

Tarihih sokakları adım adım geziyorsunuz…

Sokakları gezerken, Adana’ya hizmet etmiş isimleriyle tanışıyor, mimari güzelliklerini bir kez daha keşfediyorsunuz.

Misis Köprüsü üstünde Lokman Hekim’in ölümsüzlük reçetesini kaybetmesine adeta gözlerinizle tanık oluyorsunuz.

Tebebağ ve Misis’te Romalılar, Hititler ile sohbet ediyor; Anavarza’da muhteşem yıllara, Yumurtalık’ta Kız Kalesi’nde yaşayan güzeller güzeli prensesin dramına tanık oluyorsunuz..

Yılankale’de Şahmeran’ın sohbetlerini dinliyorsunuz.

Karataş’ta, Kapıkaya Kanyonu’nda doğal güzellikler içinde yaşama umudunu çoğaltıyor, Varda’da yüzlerce işçinin muhteşem mimariyi nasıl gerçekleştirdiklerini görüyor, nefeslerinin duyuyorsunuz.

Seyhan ve Ceyhan’ın kenarında dinlenirken bir zaman makinesi size yüzlerce yıl öncesine götürüyor, Seyhun ve Ceyhun’un kenarında buluyorsunuz kendinizi…

Dr. Çetin Oranlı’nın Adana kitabı, okurlarına işte bu duyguları yaşatıyor Bu günden alıp yüzlerce, binlerce yıl öncesine götürüyor.

O günleri sanki canlı canlı yaşıyorsunuz hisssine kapılmanıza neden oluyor.

168 sayfalık akıcı dil sayesinde bıkmadan sıkılmadan bir çırpıda okunmasının sağlıyor.

Kitapta çağdaş bir Evliya Çelebi kokusu da alıyorsunuz..

Şahsen bir Türkoloji akademisyeni ya da öğrencisi olsam, Evliya Çelebi’nin Adanası ile Çetin Oranlı’nın Adanasını karşılaştırmalı olarak okurum.

Çok farklı bir çalışma ortaya çıkacağından eminim…”

– Ömer Aldoğan, Çukurova Barış Gazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir