Ses estetiğinin bilinmeyenleri
4 mins read

Ses estetiğinin bilinmeyenleri

Ses insanların hem sosyal hem de mesleki hayatlarında en önemli iletişim aracı olduğundan toplumsal ve kişisel algı açısından yaşa, cinsiyete ve fiziksel yapıya uygun olmalıdır. Sesi ile genel özellikleri uyumsuz olan bireyler toplumda ciddi sorunlar yaşayabilmektedir. Ses estetiği ile çözülebilen bu sorunun ortadan kaldırılmasında cerrahi veya cerrahi dışı yöntemlere başvurulmaktadır. Ses estetiği uygulamaları ses inceltme (feminizasyon), ses kalınlaştırma (maskülinizasyon), ses terapisi ve fonocerrahi olarak sıralanabilir. Örneğin; kalın sesli bir kadın ses feminizasyonu ameliyatıyla daha ince bir sese sahip olabilirken, aynı şekilde ince sesli bir erkek de ses maskülinizasyonu ameliyatı ile daha kalın bir ses tonuna kavuşabilir. Ses estetiğine başvuranlar arasında çocukluk döneminde kullanılan hormonal ilaçlar ya da yaşadığı hormonal hastalıklar nedeniyle sesi fiziksel yapısı ile uyumsuz olan bireyler, ses tellerindeki sorunlar nedeniyle geçirdikleri gırtlak ve ses teli ameliyatları sonrası sıkıntı yaşayanlar (kordektomi) ve cinsiyet değişikliğini tercih eden kişiler bulunmaktadır.  Doç. Dr. Mehmet Burak Aşık, ses estetiği ve merak edilenler hakkında bilgi verdi. 

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları alanında uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen ses estetiği operasyonu öncesinde hastanın ses telleri incelenir, ses analizi yapılır. Laringostoboskopi yöntemiyle kişinin ses telleri görüntülenir, varsa eşlik eden diğer patolojiler tespit edilir. Ses inceltme ya da kalınlaştırma yapılacaksa ses kaydı alınır, kişiye uygun frekans belirlenir. Hastaya ses hijyeni ve ses kullanımı hakkında gerekli bilgiler verildikten sonra operasyondan 2 hafta önce sigara, alkol ve gazlı içeceklerin kesilmesi istenir.  Ameliyat hasta için en uygun yöntem seçilerek boyundan yapılan küçük bir kesi veya ağızdan endoskopik müdahale tekniğiyle gerçekleştirilir. Uzman hekim ses tellerine ulaşarak gerginliği, uzunluğu ve kütlesinin düzenlenmesini sağlar. Uzman tarafından gerekli görüldüğünde ameliyattan önce ses terapisti eşliğinde ses egzersizleri yapılarak, ses telleri ve gırtlak kasları güçlendirilir. Tedavi süreci terapi ile desteklendiğinde başarı oranı artmaktadır. 

HASTA ERTESİ GÜN TABURCU

İzlenecek yönteme göre lokal ya da genel anestezi altında yapılan ses estetiği ameliyatları hastanede uzun süreli yatış gerektirmez. Çoğu hasta ertesi gün taburcu edilir. Lokal anestezinin tercih edildiği ameliyatlarda hasta sesteki değişiklikleri duyar, bu sayede yeni ses tonuna hekimle birlikte karar verebilir. İyileşme sürecinde seste hafif değişmeler ve kısılmalar veya kayıplar olması doğaldır. Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün konuşmaktan, gülmekten, şarkı söylemekten veya öksürmekten kaçınmak gerekebilir. Ses kalınlaştırma operasyonu sonrası ise hasta diğer ses değiştirme ameliyatlarından farklı olarak, sesini dinlendirmeye gerek kalmadan hemen konuşabilir. Ses estetiği operasyonlarından sonraki ilk 2-3 ay içerisinde hedeflenen ses tonuna yakın bir tını elde edilir. İstenilen ses tonunun tam olarak ortaya çıkması ise 6 ila 12 ay sürer. Boyundan yapılan operasyonlarda kesi izi genellikle aylar içerisinde kaybolur. Hastanın bu süreçte doktor kontrollerini aksatmaması, ses tellerini rahatsız edecek şekilde bağırma gibi davranışlardan kaçınması ve vücudu zorlayacak faaliyetlerden uzak durması gerekmektedir. Bilinmelidir ki her cerrahi işlemde olduğu gibi ses estetiği sonrası da karşılaşılabilecek bazı riskler vardır. Konuşma güçlüğü, ses kısıklığı veya titremesi, ödem, büyümüş adem elması, ses teli felci bunlardan bazılarıdır. Ayrıca bazı ses inceltme ameliyatları da istenilen sonucu vermeyebilir, hedeflenen sese ulaşmak için ikinci bir ameliyat gerekebilir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir