“Kurtarıcı mıyız Kurban mı?”
Psikoterapist ve yazar Serhat Yabancı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Kocaeli Kitap Fuarı’na konuk oldu. Akçakoca Konferans Salonu’ndaki “Ben Ve Biz Olabilmek” konulu söyleşisinde Yabancı, “Hayatımızdaki boşluğu başkalarının sorunları ile dolduruyoruz” dedi.
BAŞKALARININ HAYATINDA GEZİYORSUNUZ
“Kurtarıcı mısın Kurban mı?” diye soran Yabancı, “İnsan kendi hayatında mutlu değilse başkalarının hayatında gezmeye başlıyor. Herkes sorunları için arıyorsa burada bir sorun var. Kurtarıcı iseniz siz bu sistemden besleniyorsunuz. Çevrenizdeki insanlar sizden akıl alıyorsa kendinizi güçlü ve akıllı hissetmenize neden oluyor. Kurtarıcıların çoğu aslında sorun çözmüyor. Ben de bir zamanlar bir kurtarıcıydım. Kendimi oradan çıkardığımda şunu fark ettim. Bensiz de insanlar işlerini halledebiliyorlar. Herkes başının çaresine bakabiliyor. Siz izin verdiğinizde insanlar çaresine bakar da onlar sizden uzaklaşırsa siz ne yapacaksınız? Hayatımızdaki boşluğu başkalarının sorunları ile dolduruyoruz” ifadelerini kullandı.
“KURTARICI YALNIZLIĞINI GİDERİYOR”
İnsanların kurtarıcı olarak yalnızlığını giderdiğini söyleyen Yabancı, “Onu kurtarıcılıktan kurtardığınız zaman kendini boşlukta hissediyor. Sürekli kurtarıcı olduğunuz insanların yaşam tarzları da değişmiyor. Anneniz tuzlu yediğinde tansiyonu çıkarsa siz kurtarıcı olmaktan vazgeçtiğinizde de tuzlu yemeye devam edecek. Değişen bir şey olmuyor” dedi.
“BİR ORDU TAM OLARAK NEYİ KORUR?”
“Şehir ve Kitap” temalı 13. Kocaeli Kitap Fuarı’nda yazarların söyleşileri diğer salonlarda da tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda yazar Selahattin Yusuf, “Türk Romanı: Kökenler Üzerine Düşünceler” adlı söyleşi etkinliğinde sevenleriyle bir araya geldi. Yusuf, Selim Sırrı Paşa Salonu’ndaki söyleşisinde İsrail-Filistin Savaşı’ndan dolayı üzüntüsünü belirtti. Konuşmasına gündemdeki savaş ile ilgili düşüncelerini paylaşarak başlayan Yusuf, “İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz savaş kabinesi toplanıyor ve Churchill başbakan ile tartışıyor. Kültür bakanlığının ya da milli eğitim bakanlığının bütçesini azaltmak istiyorlar. Churchill diyor ki, “Kültür bakanlığının bütçesini azaltıyorsak neden savaşıyoruz?” Nobel çok belirleyici bir kriter değildir ama bir göstergedir. Wilson Churchill siyaset konuşmalarıyla Nobel almış tek siyasetçidir. Türkiye’nin de böyle bir seviyede olmasını temenni ederiz. Her pozisyondaki yöneticinin bu seviyede olmasını dileriz” ifadelerinde bulundu.
“TÜRKİYE ERGEN BİR TOPLUMDUR”
Bir ordunun son tahlilde kültürü koruduğuna değinen Yusuf, “Popüler kültür başka bir kültüre asimile olmanın bir yoludur ama derinlikli sofistike kültür kendi kültürünü inşa etme aracıdır. Bu ikisini ayırdığınızda Türkiye’nin durumu bu perspektiften açılmalıdır. Duygu ergenlik döneminin zihinsel yapısının baskın unsurudur. Ergenlik döneminde insanlar nefret ederler, çok sevinirler, çok bağlanırlar. Dolayısıyla bu kadar çok duygunun dolaşımda olması Türkiye’de kültür alanında Türkiye’nin ergen bir toplum olduğunu gösterir. Kültürel bir gelişme içinde olmadığı anlamına gelir” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı