‘Kayyım Sur’u bilmez ki kültürünü bilsin’
Evrim Deniz
DİYARBAKIR – Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Diyarbakır’da Sur Kültür Yolu Festivali’nin ikincisi 14-22 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Festival kapsamında konser, film gösterimi, söyleşi, sergi, tiyatro, atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler yapılması planlanıyor. Oğuzhan Koç, Simge, Murat Dalkılıç, Fatma Turgut, Ferhat Göçer, Bengü, Yavuz Bingöl, ve Alişan’ın konser vereceği festivalde, Nihat Hatipoğlu, Doğu Demirkol, Çoşkun Aral gibi isimler de etkinlik yapacak.
Tarihi Suriçi bölgesi 9 bin yıllık geçmişe sahip. Bu alan içerisinde surlar, camiler, kiliseler ve tescilli tarihi yapılar bulunuyor. Binlerce yıllık geçmişi olan Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar, ilçedeki 6 mahallenin yıkılmasına sebep oldu.
30 bini aşkın insan göç etmek zorunda bırakılırken ilçenin yeniden inşa sürecinde özgün mimarinin korunamadığına yönelik tartışmalar da gündeme geldi.
Tarihi Suriçi bölgesinin demografik ve sosyoekonomik yapısı da bu süreçte değişti. Az sayıda kalan tarihi yapının ise restorasyon süreci devam ediyor.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Sur Yolu Kültür Festivali’ne tepki gösteren halk ise Sur’da yaşananlarla ilgili hafızalarının hâlâ canlı olduğunu dile getirdi.
‘BİZ ONAY VERMİYORUZ’
Suriçi’nde büyüyen Mehmet Çelik, Sur Yolu Kültür Festivali’nin mahallede yaşayan halk için dayanılmaz olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu kadar katliamın ve zulmün ardından ‘Sur’ adıyla bir festivalin yapılması ne kadar etik? Biz onay vermiyoruz zaten bizim irademiz ile olan bir festival de değil. ‘Sur Yolu Kültür Festivali’ adı altında yapılmak istenen her şey, bizim için dayanılmaz bir durum.”
‘FESTİVALDE BURADA YAŞAYAN HALKI TEMSİL EDEN BİR ŞEY VAR MI?’
48 yaşındaki Semih Yıldız evli ve 4 çocuk babası. 30 yılı aşkın bir süredir saz eğitimi veriyor ve sanatla ilgileniyor. Sur Kültür Yolu Festivali’nin kültür katliamı olduğunu dile getiren Yıldız, “Burada yaşayan halkların yüzde 80’i Kürt, geri kalan Arap, Süryani, Ermeni ve Türk’tür. Peki bu festivalde burada yaşayan halkı temsil eden bir şey var mı? Yok. Sanat, böyle parlak giyinmiş insanları getirip bir kitlenin önüne koymak değildir.
Festivalin içeriğinde Kurmanci ve Zazaki etkinlikler var. Peki kayyıma sormak lazım; yok olan, yok edilen Kürtçe’nin bu iki lehçesinde çalışmalar yapan bütün kurumları neden kapattı?” diye konuştu.
‘HALKIN HAFIZASINA YÖNELİK BİR SALDIRI’
Dicle Kültür Sanat Derneği’nde Dengbejlik yapan Amed Kaplan ise festivalin halkın hafızasına yönelik bir saldırı olduğunu dile getirdi. Kaplan, “Sur Yolu Kültür Festivali tam olarak aslında Diyarbakır halkının hafızasıyla, aklıyla alay etmektir. Bu tür festivaller, etkinlikler aslında bu şehrin ve halkın yaşadığı katliamı unutturmayı amaçlıyor. 2015 yılında özellikle Sur’u yıktılar, alt üst ettiler. Burada o kadar insan hayatını kaybetti. Şimdi iki tane sanatçı ile bunları unutturmak istiyorlar” dedi.
‘TURİST ÇEKMEK İÇİN TÜM YAPISINI YOK ETTİLER’
Sur’da yeniden inşa edilen evlerin ve bu evleri alanların Sur’a ait olmadığını belirten Rojda Adlı, “2016 yılında savaşla buraları yıktılar. Evimiz gitti, halkımızdan bir sürü insan öldürüldü. Bizler savaşın en ağırını yaşadık. Tanıdığımız herkes taşındı. Önce belediyelerimizi aldılar sonra ‘terörden arındırılmış’ yerler diye yok ettikleri Sur’u yeniden inşa etmek istediler. Turist çekmek için bölgenin tüm yapısını yok ettiler. Sur’a yapılan ucube yapılar ne Sur’a aittir ne de Sur’un mimari yapısına… Kayyım en son ne zaman gelip gerçek Sur’da dolaşmış ki bir de kültürünü bilecek, festivalini yapacak?” ifadelerini kullandı.