Fazla kilolardan kurtulmanın en tehlikeli yolu
Kilo problemi toplumumuzda da hızla artıyor. Bu nedenle zayıflamaya çalışanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Üstelik hızlı kilo vermek isteyenler işin kolayına kaçıp, çareyi bitkisel zayıflama ürünlerinde arıyor. Özellikle kadınların büyük rağbet göstermesi nedeniyle zayıflama ürünleri pazarının her geçen gün büyüdüğünü belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Günebak, bu konuda bilinmesi gereken gerçekleri şöyle açıkladı:
Diyet Uzmanı Tuba Günebak
Bilinçsiz kullanılıyor
İnsanlar bitkisel zayıflama ürünlerini idrar söktürme, bağırsak boşaltma, gaz giderme, yağ emilimini baskılama, iştah kesme, metabolizmayı hızlandırma gibi çeşitli etkiler bekleyerek satın alsa da hepsinde esas beklenti zayıflamanın gerçekleşmesidir. Bitkisel zayıflama ürünlerine ulaşım anlamında, bireylerin büyük çoğunluğu tanıdık veya akraba, internet, televizyon ve radyo platformlarından bilgi edinmekte ve uygulamaya geçmektedir. Ne yazık ki, hekim ve diyetisyen önerisiyle hareket edenlerin sayısı oldukça azdır. Bitkisel ürün pazarının büyümesine paralel olarak bu ürünlerin bilinçsizce ve yaygın kullanımına bağlı ortaya çıkan istenmeyen etkileri bildiren olgu raporları da gün geçtikçe artmaktadır.
Acı biber hapı kalbi vuruyor
Orijinal adı “La Jiao Shou Shen” olan Meksika biberi çekirdeği esanslı zayıflama hapı, diğer ismiyle “acı biber hapı” ya da “biberiye hapı”nda bulunan “Sibutramin”in uykusuzluk, ağız kuruluğu, kabızlık, artmış kalp krizi riski ve inme gibi çeşitli yan etkilerinin olduğu bildirilmiştir. Acı biber hapı, kalp dokusuna toksiktir.
Meme kanseri riskini artırabilir
Kilo verme amaçlı kullanılan ilaçlardan içeriğinde fenterminin ve dietilpropion bulunanların, bağımlılık yapıcı etkileri ve kısıtlı kullanım süreleri nedeniyle dikkatli alınmaları gerekir. Fenfluramin içeren ürünlerin uzun süreli (3 aydan uzun süre) kullanımında olası yan etkilerin görülme riskinin 30 kat arttığı bildirilmiştir. “Lorkaserin”in uzun süreli kullanımına yönelik yeterli veri bulunmamasına rağmen, deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda, ilacın uzun süreli kullanımının meme kanseri riskini artırması sebebiyle insanlarda da benzer etkilerin görülebileceğinden şüphelenilmiştir.
En çok kimler risk altında?
Hamilelerin, emzirenlerin, karaciğer, kalp, böbrek sorunu ya da yetmezliği, yüksek tansiyonu, ülser veya gastrit şikayeti olanların zayıflama hapı kullanımları kalp sağlığı üzerinde geniş bir perspektifte olumsuz etki yaratabilir. Bunların alkollü içecekler ile birlikte kesinlikle alınmamalıdır. Bu ürünlerin kullanımına sadece bir tıp doktoru karar verebilir.
Önlem alınmalı
Bitkisel ürünlerle ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalı, bu düzenlemelerin yanında toksikolojik incelemelerin yapılması ve kanıta dayalı veriler ışığında değerlendirilmesi sağlanmalıdır. Sağlık profesyonelleri tarafından gerekli bilgilendirilmeler yapılmalı ve toplumun sağlığının zarar görmesi önlenmelidir.
Zayıflama çaylarına da dikkat!
Bitkisel zayıflama çaylarının bileşenine en fazla giren bitkinin laksatif (bağırsak boşaltıcı) etki amacı ile kullanılan sinameki olduğu gösterilmiştir. Sinamekiyi sırası ile kuşburnu, ısırgan, rezene ve biberiye gibi idrar söktürücü (diüretik) etkisi olan bitkiler izlemektedir. Zayıflama amaçlı tercih edilen bu çaylar bir doktor ve bir diyetisyen denetiminde tüketilmelidir. Çünkü, her bitki bir etken madde içerir. Bu bitkinin içeriğinde bulunan etken madde kullandığınız ilaçlarla etkileşime geçebilir ve karaciğer hasarından (toksisitesinden), kalp sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz yan etkilere kadar geniş bir perspektifte olumsuz etki yaratabilir. Hatta bir arada kullanılan bitkiler birbirleriyle etkileşebilir. Bir üründe birden fazla bitkinin karıştırılması bu anlamda risk yaratır. Bu ürünlerin etiketinde, ürünün içindeki bitkilerin miktarlarının, formülasyonlarının belirtilmesi gerekir. Bazı zayıflama çaylarının içine bitkisel ürünlerin içeriğini azaltıp, paketi dolu göstermek amacıyla talaş, mısır unu, kahve ve su eklendiği belirlenmiştir.