Düğün magandasının pişkinliğine hakimden tokat gibi cevap!
Bursa’da yorgun mermi ile hayatını kaybeden Zekiye Demiralay’ı (47) öldürdüğü iddiasıyla yargılanan muhtar Ali Özkan (65), ilk duruşmada, yeğeninin düğününde bir anlık heyecanlandığını, birilerine zarar vermemek için etrafına bakındıktan sonra silahı havaya doğru ateşlediğini söyledi. Özkan’ın sözlerine, hakim, “Senin havaya sıktığın mermi uzaya gitmiyor. Yer çekimi kanunundan haberin var mı?” diyerek tepki gösterdi.
Olay, 22 Nisan’da Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi Erguvan Sokak’ta meydana geldi. Zekiye Demiralay, 8 yaşındaki kızı ile yaya olarak bayram ziyaretinden evine dönerken bir anda yere yığıldı. Olay yerine ihbarla polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Demiralay’ın omzuna mermi isabet ettiği ve iç organlarına zarar verdiği tespit edildi. Yoğun bakım servisinde tedaviye alınan Demiralay, olaydan 11 gün sonra, 3 Mayıs’ta yaşam mücadelesini kaybetti.
2 KİLOMETRE İLERİDEN ATEŞLENEN MERMİYLE VURULMUŞ
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, silahı ateşleyen kişinin yakalanması için özel ekip kurdu. Ekipler, olay yeri çevresindeki 500 güvenlik kamerası görüntüsünü inceledi. Olay sırasında Zekiye Demiralay’ın, eski eşiyle telefonda konuştuğu ve bu sırada sesin kesildiği belirlenerek de vurulma saati tespit edildi.
Çalışmada, olay yerinden 2 kilometre ileride Dumlupınar Mahallesi Menekşe Sokak’ta, gelin alma merasiminde silahla havaya ateş edildiği belirlendi. Silahla havaya ateş açan şüphelinin, İstanbul’dan yeğeninin düğünü için Bursa’ya gelen ve Sultançiftlik Mahallesi muhtarı olduğu öğrenilen Ali Özkan olduğu tespit edildi. Özkan, gözaltına alındı. Olay yerinde bulunan 14 kovan ile Zekiye Demiralay’ın vücudundan çıkan mermi çekirdeği de kriminal incelemede şüphelinin kullandığı tabanca ile eşleşti. Tutuklanan Özkan hakkında, ‘olası kasıtla öldürme’ ve ‘korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda ateş etme’ suçlarından müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
‘ZARAR VERMEMEK ADINA ETRAFIMA BAKMIŞTIM’
Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanılan Özkan, ilk duruşmadaki ifadesinde, “Düğün için 20 araçla, İstanbul’dan Bursa’ya geldim. Gelin evinin yanında, horon oynayanların sağ tarafında kalacak şekilde pozisyon alarak, havaya doğru tabancamla, o anın heyecanına kapılarak, birkaç el ateş ettim. Birisine zarar vermemek adına etrafıma da bakmıştım. Birini öldürebilirim düşüncesiyle, silahı yere doğru tutup değil; havaya ateş ettim. Bunun sonucunda bir kişinin ölmesine sebep olabileceğim aklıma gelmezdi. Çok pişmanım. Vicdan azabı çekiyorum” dedi.
Hakimin, “Senin havaya sıktığın mermi uzaya gitmiyor. Yer çekimi kanunundan haberin var mı?” sorusuna, “Efendim, mermi sekip, birilerine zarar verip öldürebilir düşüncesiyle, insanlara saygımdan dolayı yere değil; havaya ateş ettim” diyere yanıt veren Özkan’ın, tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
BİR MAGANDA VAKASI DA ANKARA’DAN!
Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde Şenol Dursun (48), arkadaşının düğününde havaya ateş edildiği sırada isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Düğünde ateş eden şüpheli henüz belirlenemezken, Serpil Dursun (46), eşinin yeni emekli olduğunu belirterek, “Kendini bilmeyen bir insanın tabancasından çıkan bir kurşun, benim hayat arkadaşımı, kızımın babasını bizden kopardı” dedi. Zeynep Nur da (16) “Bir maganda kurşunu hayallerimizi elimizden aldı” diyerek gözyaşı döktü.
Olay, 30 Eylül akşam saatlerinde Şereflikoçhisar ilçesine bağlı Akin köyünde meydana geldi. Beyaz eşya servisi ustası olarak çalıştığı iş yerinden kısa süre önce emekli olan, evli ve 1 çocuk babası Şenol Dursun, daha önce beraber çalıştığı arkadaşının çocuğunun düğününe gitti. Köy meydanında yapılan düğünde davetliler arasından eğlence amaçlı havaya silahla ateş açıldı. Bu sırada masada oturan Şenol Dursun, karın bölgesine kurşun isabet etmesi sonucu yere yığıldı. Ambulansla Kulu Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Dursun, hayatını kaybetti. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken, kurşunun kimin silahından çıktığı henüz belirlenemedi.
Şenol Dursun’un 20 yıllık eşi Serpil Dursun, “Çok geç kalmadan döneceğini söyledi; ama maalesef bir magandanın kurşunuyla evimize farklı bir şekilde geldi. Aklımın ucundan bile geçmiyor; bir kurşunun gelip de eşimin hayatına mal olacağı. Eşimi almaya gittim ve cansız bedeni ile Ankara’ya geri döndük. Benim istediğim artık silahlar konuşulmasın, artık kalemler konuşulsun. 21’inci yüzyıldayız, silahlar ne? Çocuklarımızın hayatı sönüyor. Benim eşim, daha yeni emekli olmuştu. Hayatının baharındaydı. 48 yaşındaydı, hayalleri vardı. Kızına karşı hayalleri vardı, sorumlulukları vardı. Kızının üniversiteye gidip, kepini atmasını istiyordu. Kendini bilmeyen bir insanın tabancasından çıkan bir kurşun, benim hayat arkadaşımı, kızımın babasını bizden koparma hakkını nereden alıyor?” dedi.
‘SİLAHLAR ARTIK OLMASIN’
Serpil Dursun, bunun hesabının sorulmasını istediğini söyleyerek, “Bugün ben, yarın Serpil, öbür gün Hatice. Kim olacak? Her gün bir evden birilerinin canı mı yanacak? Niye benim çocuğum babasız kalsın? Silah onlara ne veriyor? Silah yerine ellerine kalem tutsunlar. Kendilerini silahla iyi bir yere mi koyuyorlar? Artık ne olursunuz; şu silaha, havaya açılan ateşlere, şu yanan canlara birileri artık ‘Dur’ desin. Şu an ayakta dimdik durabilmemim sebebi; başkalarının da canı yanmasın diye mücadele vermem. Her ilde, her yerde bir ev, her evde de bir can yanıyor. Silahlar artık olmasın. Şenollar, Ahmetler artık yaşasın. Benim eşim niye yaşamasın? Benim eşimle hayatta çok planım vardı, planlarımı elimden çaldılar. Bunu yapan kişinin bulunup, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
‘BİR MAGANDA KURŞUNU HAYALLERİMİZİ ALDI’
Şenol Dursun’un kızı Zeynep Nur Dursun da babasının okuması için çok çabaladığını ve okuduğunu görmek istediğini belirterek, “Çok güzel hayallerimiz vardı. Ama bir maganda kurşunu, babamın hayatına son veriyor, bizim hayallerimizi elimizden alıyor. Beraber başaracağımız çok şey vardı. Doktor olmamı istiyordu. Ben de artık doktor olmak için çalışacağım. Babamın yarım kalan hayallerini gerçekleştirmek istiyorum. Kimse babasız kalmasın, benim yaşadıklarımı yaşamasın. Artık ‘Dur’ denilsin. Hiçbir suçu yoktu. Babam sadece düğüne gitmişti. Kimsenin benim gibi babasıyla yarım kalan hayalleri olmasın. Adalet yerini bulsun” dedi. Şenol Dursun’un ağabeyi İlyas Dursun (50) ise “Her gün haberlerde izlediğim olay, bizim başımıza geldi. Bu acının tarifi yok. Gerçekten artık çok ciddi önlem alınmalı” diye konuştu.