Cem Yılmaz Türkiye’yi ikiye böldü

Ünlü komedyen Cem Yılmaz, son yıllarda yaptığı dizi ve filmlerde adından oldukça söz ettiriyor.

Karakomik Filmler serisinde yer alan Ayzek karakterine hayat veren yeni filmi “Do Not Disturb” Netflix’te yayınlandı.

Merakla beklenen film, 3 günde 1.4 milyon izlenmeyle ‘Global Top Ten’ listesinde 8. sıraya girdi.

İzleyiciler tarafından heyecanla karşılanan film, tarafları ikiye böldü.

Yılmaz’ın yazıp yönettiği ve oynadığı film için bir kesim “Ben böyle güzel bir film izlemedim” derken bir kesim de “Cem Yılmaz bu sefer yapamamış” “Böyle sıkıcı film görmedim” eleştirilerinde bulundu.

İŞTE O ELEŞTİRİLER

Özellikle Yazar İzzet Çapa’nın tweeti bu ayrımı harlayanlardan biri oldu.

Habertürk yazarı Esin Övet: “Evet Cem Yılmaz, filmlerini eleştirince çok kızıyor, küsüyor. Ama kusura bakma Cem, bu filmi çok sevmedim, sevemedim. Evet izledim, sonuna kadar dayandım ama yok sevmedim. Belki ben senin filmlerdeki bakış açını anlayamıyorum bir izleyici olarak. Bak bir izleyici olarak beğenmedim. Fakat Stand-up’larına da bir o kadar bayılıyorum. Dört gözle de bekliyorum.”

Finansal Yönetim Danışmanı İbrahim Can: “Cem Yılmaz’ın son filmi “Do Not Disturb” komedi değil, psikodrama türündedir. Psikiyatrik ilaç bağımlısı bir karakteri canlandıran Cem Yılmaz’ın sanrılarına karışan gerçeklik içinde yumuşatılsa da günümüzde yaygın sosyal medya fenomeni psikologlara ince göndermeler dikkat çekiyor.”

Araştırmacı yazar Renan Seçkin: “Cem Yılmaz’ın son filmi beni çok şaşırttı. Psikolojik analizlere, hezeyanlara, kültürel farklılıklara, kişisel gelişimi sorgulamaya hazır olun izlerken. Çok çok vurucu tepsitler var. Çok başarılı..”

Film eleştirmeni Murat Soner: “Artık izlediklerinden kolay zevk alamayan, sürekli süreye bakan, psikolojik filmlerden çok da haz etmeyen, Cem Yılmaz filmlerini eleştiren biri olarak, filmi gerçekten sevdim. İnternet kültüründen kadına şiddette adalete ne müthiş mesajları olan bir filmdi. Tebrikler”

Avukat Tolga Şirin: “Cem Yılmaz’ın son filmi #donotdisturb, belki bir “işçi filmi” değil ama (tıpkı sıradan insanların dramatik öykülerini anlatan Karakomik Filmler gibi) samimi bir “işçili film.” Böylesi filmlerde, “kendinde sınıf” olarak işçilerin “kendi için sınıf” olma potanisyeline dönük bir ilham veya düzene bütünsel bir eleştiri bulamıyoruz ama anlatımın gerçekçiliği, her şeye rağmen bir teşhir olanağı sağlıyor. Dolayısıyla Cem Yılmaz’ın çabasını değerli buluyorum. Kendisinden beklenen film tarzı başka olmasına ve ideolojik bir iddiası olmamasına rağmen bu kuraklığın ortasında doğru yöne bakıyor.”

Gazeteci Mevlüt Soysal: “Cem Yılmaz popüler hayata stand-up’çı olarak girmeseydi, az güldüren filmleri kim bilir ne büyük sanat eseri olarak görülürdü. Fakat söz konusu Cem Yılmaz filmi olduğunda filmin kalitesini gülme seviyesi belirliyor.”

Şengül Habelmitoğlu: “Cem Yılmaz’ın son filmi tam usta işi. Şahane oynamış. Film de şahane, karakterler de şahane. Ve filmden hatırımda kalan bir diyalog var; ”hayatta her yoksunluk yanında kendi umudu ile birlikte gelmiyor ki” diyor Bahtiyar Beyciğim Isac’le sohbet ederken. Kuru Otlar Üstüne de ise, umutla olan o vıcık vıcık, artık hepimizin içini bayan ilişkimize bir bakış var; ”umut yorgunluğu”ndan, umut yozlaşmasından bahsediliyor. Her iki filmdeki bu vurgu bir tesadüfse de, can yakan bir tesadüf. Uzunca bir süredir umutla tüketilen ve umut satılan, umutla çürüyen bu ülkenin insanlarına umut hakkında biraz düşünün diyor belli ki iki sanatçı da…”

Bir Gün yazarı Bülent Usta: “Ayzek’in arzusu, aslında çok açık, rahat bir uzun hayat, kişisel gelişimcilerden öğrendiği çay ve yemek tarifleriyle… Aynı zamanda kendini değerli hissettiği sevgi dolu bir yaşam. Takip ettiği ‘Peri Sözleri’ hesabının bütün direktiflerini ezberleyip hayatına uygulayarak bunu başaracağına inanıyor. Ama mesele diğer insanlarla ilişkiye ve dışarıya açılmaya gelince, kesinlik, sükunet ve ruhsal rahatlıktan çok uzak, sürekli bir bilmece çözer gibi hesap yapılarak endişe ve korkuların üstesinden gelinen, dağınık, belirsiz ve güvenilmez bir dünyayla karşı karşıya kalıyor. Filmde diğer insanlarla ilişki kurma heveslisi olan sadece Ayzek’tir ve bir noktaya kadar herkese bir ‘iyilik’ de yapar, yalnızlıklarını paylaşır, onlara değer verir. Ama sonuçta en çok zarar gören de o olur, iyilik ve saflık cezalandırılır, intihardan kurtardığı profesör bile ona borç takıp gitmiştir.”

Tuba Özay: “Cem Yılmaz’ın yeni filmi merak uyandırıyor.”

Merve Dizdaroğlu: “Cem Yılmaz’ın filmi çok sıkıcı olmamış mı 🥴”

Mevlüt Soysal: “Cem Yılmaz popüler hayata stand-up’çı olarak girmeseydi, az güldüren filmleri kim bilir ne büyük sanat eseri olarak görülürdü.
Fakat söz konusu Cem Yılmaz filmi olduğunda filmin kalitesini gülme seviyesi belirliyor.”

https://twitter.com/OuzhanZBEY9/status/1709167061719495028

Mustafa Önal: “Cem Yılmaz’ın yeni filmi olan “Do Not Disturb: Ayzek ile Bir Gece ” kadar saçma bir film görmedim.”

Bayram Oğlu Emre: “cem yılmaz’ın son filmini ilk 5 dakikadan sonra kapattım ruhum sıkıldı. kötü filmi 5 dakikada tanırım”

Nazım Yıldız: “Vay son filmi kötüydü yok Erşankuneri tırttı falan derken Cem Yılmaz neden hafife alınamayacağını tekrar göstermiş insanlara. Türkiye’deki ekran dahilerinden biri bu adam. Çok güzel yakalamış zahirinin gerçekten nasıl koparacağını.
Ben çok sevdim #DoNotDisturb”

E. Hayri Tüfekçioğlu: “Sıkı bir #sinema takipçisiyim. Ata Demirer @atademirer filmi Bursa Bülbülü ve Cem Yılmaz @CMYLMZ filmi Do Not Disturb’ü arka arkaya izledim. Bursa Bülbülü 10 kat önde, Cem Yılmaz Stand Up yapmaya devam mı etse ? So bad ! 🤦🏻‍♂️”

T.C. Seda Şahinoğlu Geçer: “Tipik bir Cem Yilmaz filmi …”

https://twitter.com/odurbilen/status/1708953369350447396

Edanur Ayık: “Cem Yılmaz’ın yeni Netflix filmi Don’t Disturb rezalet ötesi bir film, hayatımdan iki saati çaldığı için Netflix’e bir tık kırgınım. Eğer olumlu bir yorum görüyorsanız Cem Yılmaz güzellemesi yapan insanlardan başkası değildirler, 1/10. O da emeğe saygıdan.”

Tugay Yıldız: “Cem Yılmaz kesinlikle Türk sineması adına büyük bir şans.. do not disturb filmi ben ben diye sürekli bizleri kişisellik zırvalıkları ile yalnızlaştırılmayı süper özetliyor”

Murat Can Belli: “Cem Yılmaz’ın bu kadar iyi bir psikolojik gerilim filmi yazacağını tahmin etmezdim doğrusu. Gerçekten bir şeyler anlatan ve yerinde göndermeleriyle Cem Yılmaz külliyatında özel bir yeri olacaktır Do Not Disturb’ün.”

Taha Yüceses: “Cem Yılmaz’ın Do Not Disturb filmi Tiktok’da ya da Instagram’da var olan çakma terapistleri, iki kitap okuyup bir de gökleri ve yıldızları kakalayarak insanlara hayata dair tavsiyeler verebileceğini sanan fenomenleri başarılı şekilde eleştirmiş. 10 veriyorum hocam 🫡”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir