Boris Johnson Türkiye’deki büyük büyük babasının nasıl iflas ettiğini anlattı ve gençlere böyle seslendi: Yapay zekadan korkmayın
TÜRKİYE’nin nitelikli insan kaynağına katkıda bulunmak için kurulan 23 Yetenek Derneği’nin üçüncüsünü düzenlediği ‘Zirve 23’ dün İstanbul Ülker Sports Arena’da gerçekleşti. Zirvenin sürpriz konuğu eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson oldu. ‘Devrim’ isimli oturumla zirveye katılan üniversite öğrencilerine seslenen Boris Johnson, büyük büyük babası Ahmet Hamdi Bey’in Türkiye’nin en büyük balmumu üreticilerinden biri olduğunu söyledi. Johnson, elektriğin icadının büyük dedesini nasıl iflas ettirdiğini şu sözlerle anlattı: “19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’a göç eden büyük büyük babam arıcılıkla uğraşıyordu. Ama onun diğerlerinden farkı o balları değil arıların balmumunu aldı. Sonra İstanbul’un, hatta belki de tüm Türkiye’nin, en büyük balmumu mumları üreticisi oldu.
‘ELEKTRİĞİN İCADINDAN SONRA İFLAS ETTİ’
Evlere, camilere, iç pazara bu mumları satabiliyordu ancak sonra kötü bir şey oldu. Thomas Edison’un fikriyle elektrik icat edildi ve kendisi iflas etti. Büyük büyük babamın ilk ampulü gördüğünde yüzündeki dehşeti hayal edebiliyor musunuz? Mumlar üzerine inşa edilen serveti artık erimeye başlamıştı. Bugün büyük dedemin yaşadığına benzer bir paniği orta sınıftaki insanlar yaşıyor. Yapay zekâ, kuantum bilgisayar gibi teknolojik devrimlerle hayatlarının altüst olacağına inanıyorlar. Bankacılık, finansal hizmetler, hukuk ve gazetecilik gibi pek çok meslekteki insanlar, gelecekte aynı dedemin balmumları gibi gereksiz hale gelmekten korkuyorlar. Ancak tam tersi yapay zekâ ve teknolojiden korkmamalısınız.
‘SİZİ CESARETLENDİRMEK İÇİN BURAYA GELDİM’
Buraya sizi cesaretlendirmek için geldim. Harika bir geleceğe sahip olacaksınız. Bütün teknolojik gelişmeler aynıdır. İnsanlar önce korkarlar. Tarihten çıkarılacak ilk ders şudur; teknolojiler yok ettiğinden fazla yeni iş imkanları ortaya çıkarırlar. Dedem Ahmet Hamdi’nin balmumu üreten çalışanları mesleklerini kaybettiler ama milyonlarca istihdam elektrik sayesinde mümkün hale geldi. İkinci ders ise teknoloji ahlaki açıdan nötr bir şeydir. Teknolojinin kendisi iyi veya kötü değildir. Onun değeri sizin onunla ne yaptığınızla ilgilidir.”
23’LÜ GENÇLER GELİYOR
BU SENE üçüncüsü düzenlenen Zirve 23, üniversite öğrencilerinin katılımıyla 23 Yetenek Derneği tarafından gerçekleştiriliyor. Derneğin çıkış noktası ise oldukça dikkat çekici. 23 Yetenek Derneği’ni gençler arasında büyük bir ümitsizliğin yayıldığı ve ülkeyi terk etme gibi düşüncelerin bulunduğu pandemi döneminde kurduklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Çağrı YıldızHürriyet’e yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Bu düşünceleri kırmak amacıyla yola çıktık. Ülkesini seven, fayda sağlamak isteyen ve geleceğe dair umutlu gençlerin potansiyellerini ortaya çıkarmayı hedefledik. Üç yıldır zirve düzenliyoruz.
34 BİN 500 BAŞVURU
Sadece zirve düzenlemekle kalmıyoruz, iki yıllık eğitim programımız var. Zirve bu eğitim programının başlangıcı. Sadece üniversite öğrencilerine açık olan bir program. Öğrenciler ilk önce zirveye başvuru yapıyorlar. İlk sene 4 bin 500 başvuru aldık, ikinci senemizde 12 bin başvuru aldık. Bu sene Türkiye’nin 81 ilinden 34 bin 500 başvuru oldu. Zirvenin ardından mülakatlar ve çalıştaylardan sonra 100 üniversite öğrencisi ‘23’ programına katılmaya hak kazanıyor. Öğrencilerin potansiyellerini gerçekleştirmek için bir katalizör görevi görüyoruz. Etkili bireyler olmalarını amaçlıyoruz. Henüz çok yeni bir program ama mezun olanlar çok iyi noktalara geliyorlar.”
‘AMAÇ KAZANMAK DEĞİL OYNAMAK’
ZİRVEYE katılan isimlerden biri de Siemens AG Uluslararası Yönetim Kurulu Başkanı Jim Hagemann Snabe’ydi. Her geçen gün artan belirsizliklerin liderlik ile aşılabileceğini ifade eden Snabe, hayal eden, ilham veren, cesur liderlerin geleceği şekillendireceğini belirtti. Snabe şöyle devam etti: “Biz daha iyi bir dünya kurabiliriz. Bunun için doğru, çözümü anlamlı sonuçlara yol açacak problemlere odaklanmalısınız. Liderlik; detaylar ve hayal etmekle ilgilidir. Ben sürdürülebilir bir enerji sistemini hayal ediyorum. Kaynakları doğru ve verimli kullanarak tarımı, tohumları sürdürülebilir kılabiliriz. Sürdürülebilir ve makul ulaşım sistemlerini hayal ediyorum, siz de edin. Şirketler karbon oranın yüzde 0 olması mümkün; sadece bunu hayal edin. Eski varsayımlarla kabul edilenler ile mücadele edin ve klişelerden kurtulun. Bernard Shaw şöyle der: Bazı insanlar eşyayı olduğu gibi görür ve neden sorusunu sorarlar. Ben olmayan şeyleri hayal ediyorum ve neden olmasın diye soruyorum.”