Devlet Tiyatrolarında geçtiğimiz sezonun en çok konuşulan oyunlarından biriydi İzafiyet. Tanımadığımız bir Einstein’ın hayatının tam ortasına düşüp inişli çıkışlı ruh hallerine girdik izlerken. Muhteşem oyuncularıyla bu sezon da sahnede olan İzafiyet’i size anlatmamız lazım.
Tiyatro seyircisi için oldukça heyecanlı bir dönem başladı çünkü Devlet Tiyatroları yeni sezon için perdelerini açtı. Biz de geçtiğimiz sezonun ve bu sezonun en çok konuşulan oyunu olan İzafiyet’i sizlere kısaca anlatalım istedik. Konusu ve oyuncuları bu tavsiyeyi hak ediyor bizce.
Mark St. Germain’in yazdığı İzafiyet oyunu ilk kez 2015 yılında Orlando Shakespeare Tiyatrosu oyun festivalinde tanıtıldı. 2019 yılında ise kitap olarak basıldı.
Oyunun konusundan bahsedecek olursak, oyun 9 Aralık 1949’da, Princeton Üniversitesi kampüsünde, Einstein’ın küçük çalışma odasında geçiyor. Oyun, kampüs bahçesinde karşılaştığı gazeteci ile röportaj için çalışma odasına giden Einstein’ın aforizmaları ve esprileri üzerinden ilerliyor.
Oyun sakin bir şekilde devam ettiği sırada konu Einstein’ın evliliği ve aile hayatına gelince ciddi hesaplaşmalar başlıyor.
Oyunun asıl amacı Einstein’ı bilindiği gibi sunarak seyirciyi eğlendirmek değil. Oyunun asıl amacı seyirciye Einstein’ın hiç görülmemiş karanlık tarafını göstererek bir sorgulama yaratmak.
Çünkü oyun bize Einstein’ın daha önce gördüğümüz hallerinden çok farklı bir Einstein’ı veriyor. Mesela baba Einstein’ı veya ebeveynliğini, geçmişini sorgulayan Einstein’i. Bu hem seyirci hem de tiyatro dünyası için oldukça değerli bir bakış açısı.
Oyunda toplamda üç mekan var. Üniversite avlusu, çalışma odası ve istasyon. Ama seyirciyi en çok etkileyen kısım tartışmasız Einstein’ın kar yağarken tek başına sahneye çıkması. Bu çıkış hem kahramanın oyundaki yalnızlığını simgeliyor hem de izleyenlere müthiş bir görsel şölen yaşatıyor.
Yine Einstein ve Margaret’in büyük hesaplaşması da oyuna damga vuran yıldız sahnelerden birisi. İddia ediyoruz bu sahnedeki hesaplaşma ve duygu karmaşası sizi de içine çekecek.
Daha önce “Gidion’un Düğümü” oyununu hem çeviren hem de yöneten Buğra Koçtepe, İzafiyet oyununun da hem çevirmeni, hem yönetmeni, hem de Albert Einstein’a hayat veren oyuncusu. İzleyicinin neredeyse karşısında gerçek bir Einstein görmesini sağlayan Koçtepe, başarılı oyunculuğuyla seyirciyi büyülüyor.
Oyundaki bir diğer karakter olan Margaret’i ise başarılı oyuncu Pınar Topçu canlandırıyor. Topçu, Margaret’in duygularını seyirciye öyle güzel hissettiriyor ki onu izlerken ağlamamak mümkün değil.
Oyunda Albert Einstein’in sağ kolu olan Bayan Dukas’ı ise Buket Türkyılmaz İnger hayat veriyor. İnger de koruma içgüdüsü ile karışık paniğini bizlere öyle iyi geçiriyor ki izlerken onun yerine biz de panik oluyoruz.
Daha fazla spoiler vermeden üç kişilik dev kadrosuyla, sizi Einstein’in hiç görmediğiniz yüzü ile tanıştırıcak olan bu oyunu izlemeye davet ediyoruz. Oyun bu sezon Ankara Devlet Tiyatrosu, Şinasi Sahnesi’nde oynamaya devam edecek.