ABD ile aramızda güven sorunu var
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’ye tepki göstererek “Aramızda güvenlik sorunu var” dedi.
Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu’nun kapanış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde hem Filistin-İsrail gerilimi hem de ABD’nin SİHA’mızı düşürmesi vardı. “Özellikle bir konuyu ifade etmem lazım” vurgusu yapan Erdoğan, şöyle konuştu: “O da şudur, Gazze şu an itibarıyla mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in böyle bir mazlum durumu söz konusu değil. Tabii NATO’da beraber olduğumuz Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgeye uçak gemilerini göndermesi maalesef barışa, sükunete, diyaloğa diplomasiye ve taraflar arasında tansiyonun düşürülmesine hiçbir katkı sağlamıyor.”
“Şimdi çok daha önemlisi Amerika’nın Dışişleri Bakanı (Antony Blinken), benim Dışişleri Bakanımla görüşme yapıyor. ‘İsrail’e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum’ diyor. Bu nasıl bir politikacılık? Bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman, karşındakiler de şunu söylerse; ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum derse ne diyeceksin? Bak biz Yahudi, öbür tarafta Türk, öbür tarafta şu bu demiyoruz.”
“Yarın karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. Ya o çocukların halini görmüyor musun? O şehit edilen yavruların halini görmüyor musun? Annelerinin, babalarının ne hale geldiğini görmüyor musun? Ne diyor? Düşünün ben seninle Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum. Biz bugüne kadar iyiyiz. Böyle konuşmadık. Ülkemdeki İsrail büyükelçiliklerini şu anda her türlü korumanın altına aldık. Çünkü bu tür dönemlerde her şey olabilir. Ve biz ülkemizdeki büyükelçilikleri hep bizim güvencemiz altında olması gerekir diyerek güvence altında tutuyor.”
“Ve Amerika Başkanı’nın dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı bizde kendilerinin bölgedeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika’nın PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir. Biz Amerika’yla NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü? Düşürdü. Biz seninle NATO’da nasıl beraberiz ya? Nasıl böyle bir şey yapabilirsin?”
“Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye’yi bölmeye çalışan terör örgütlerine de cesaret vermektedir. Ülkemize yönelik terör tehdidini, terör örgütünün arkasında kimin olduğuna bakmaksızın kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız.”
Mısır makamlarıyla yakın iş birliği içinde Gazze’ye insani yardımları ulaştırmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, “Milyonlarca insan açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır. Tüm tarafları aklıselimle hareket ederek önce ateşkesi sonrasında ise kalıcı barışı görüşmeye davet ediyoruz. Gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım ki şu anda Mısır’a yolda gidiyor. Gerekse MİT başkanı, rehinelerin salıverilmesi başta olmak üzere krizin çıkış yolu bulmak için temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ancak kimi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine ateşe benzin döken provokatif tavırları hep bizim çabalarımızı sekteye uğratmakta hem de krizi derinleştirmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin-İsrail geriliminin çözümü için diplomasi trafiğine devam ediyor. Erdoğan bu kapsamda dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, Gazze’deki masum sivillere yönelik insan hakları ihlallerinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Onlara yardım ulaştırmak için Türkiye’nin çaba gösterdiğini belirten Erdoğan, özellikle Batılı ülkelerin gerilimin dozunu azaltıcı adımlar atması ve barışa hizmet etmeyen çabalardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Erdoğan, görüşmede, uluslararası toplumun, sorunun kalıcı biçimde ortadan kalkması için Türkiye’nin iki devletli çözüm temelindeki önerilerine kulak vermesi gerektiğini ve samimiyetle yaklaşılması durumunda hem bölgeyi hem de dünyayı rahatlatacak bir çözümün bulunabileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) ilk talimatlarını yerel seçim ve adaylar konusunda verdi. Yerel seçim çalışmalarına başlandığını belirten Erdoğan, ‘doğru aday’ tespiti için kurmaylarını uyardı. Erdoğan’ın adaylar için “Bölgede sevilen, bölgeyi iyi bilen isimler olsun” dediği öğrenildi. Daha çok sahada olunması ve seçim çalışmalarının hızlanması gerektiğini belirten Erdoğan’ın “Bundan sonra bütün gücümüzle yerel seçimlere gidiyoruz. Doğru adaylar, yük olan adaylar değil, yük alan adaylar belirleyin” dediği öğrenildi.
Ankara’da AK Parti’ye bin 500 yeni üye katıldı. AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, partisine yeni katılan üyelere rozet taktı. Özcan, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifak çağrısı karşılık buldu. CHP, İYİ Parti ve Gelecek Partisi’nden 1500’e yakın kişi AK Parti’ye katıldı. Birlikteliğimiz bereketli olsun” dedi.
Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökleri 10. yüzyıla uzanan güçlü bağlarımız olduğunu ifade eden Erdoğan, Afrika ülkeleri ile köklü geçmişlerine rağmen ilişkilerinde bir dönem adeta fetret devri yaşandığını belirtti. “Şüphesiz bunda ülkemiz ve kıtanın içinde bulunduğu şartlar etkili oldu. Uzun yıllar süren savaşlardan yorgun düşen ülkemiz, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında daha çok iç meseleleriyle uğraştı, yaralarını sarmaya çalıştı” diyen Erdoğan “Ancak bu dönemde dahi Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmedi. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini, dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde destekledik. Bir şekilde Afrika halklarıyla irtibatlarımızı korumaya gayret ettik” ifadelerini kullandı.
İktidara geldikleri 2002 yılında, ilişkilerin yeterince gelişmediği bölgelere öncelik verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bunlardan birinin de Afrika olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afrikalı kardeşlerimizle yeniden kucaklaşırken işbirliğimizi eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde ilerletmeye çalıştık. Kıtaya yönelik kibirli bakış açılarını elimizin tersiyle ittik. Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında ilişki kurmaya, duygudaşlık geliştirmeye, birbirimizi daha çok anlamaya ihtimam gösterdik. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiçbir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık.”