Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Dünyanın çoğu yerinde bu şekilde baskı altında zulüm gören halklar, kendi kimliklerini kaybetmiş ve başkalarının boyunduruğu altına girerek kendi tarihlerine yakışmayacak bir şekilde yok olup gitmişlerdir. Biz direndik, sağ olsun anavatan her zaman yanımızda oldu.” dedi.
Tatar, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “KKTC’nin Türk Dünyası İçerisindeki Stratejik Önemi” konulu konferansta, kendisine fahri doktora verilecek olmasından dolayı onurlu ve gururlu bir gün yaşadığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının geçmişte kendi mücadelesini büyük kahramanlıklarla sürdürdüğünü belirten Tatar, şöyle devam etti:
“Dünyanın çoğu yerinde bu şekilde baskı altında zulüm gören halklar, kendi kimliklerini kaybetmiş ve başkalarının boyunduruğu altına girerek kendi tarihlerine yakışmayacak bir şekilde yok olup gitmişlerdir. Biz direndik, sağ olsun anavatan her zaman yanımızda oldu. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunda gizli gizli bir takım sancaklarla, bayraklarla komutanlar Kıbrıs’a sivil kimlikle gitmişler ve orada mücadele mukavemetine hep yardımcı olmuşlar, örgütlenmişler ve Ada genelinde her köy ile mahallede Kıbrıs Türk halkı kendi mücadelesini gerçekten büyük kahramanlıkla sürdürebilmenin başarısını ve mutluluğunu o yıllarda gerçekleştirmiştir.”
Tatar, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki yakınlığa işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Girne’de sabah kalktığınızda Toroslar’ı görürsünüz, Toroslar’dan baktığınızda Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’nı görürsünüz. Bugünlerde Anadolu’dan açılan borularla kurak iklim olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne su götürmenin de bahtiyarlığıyla iki ülkenin ne kadar yakın olduğunu görüyoruz. Bugünlerde Mavi Vatan politikasında da bütün bunların izleri vardır. Anavatan, yavru vatan, Mavi Vatan birlikte geleceğe daha güçlü şekilde yürüyebileceğiz. Çünkü Mavi Vatan’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak kendi deniz yetki alanları, karasularıyla, ekonomik münhasır bölge haklarıyla, kıta sahanlığıyla, Mavi Vatan ile şu anda millet olarak bizleri 400 bin kilometrekare daha fazla fark bulunmaktadır.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Libya ile yaptığı anlaşmanın öneminin büyük olduğuna dikkati çeken Tatar, şunları kaydetti:
“Libya koridoruyla Kıbrıs Adası’nın Yunanistan ile bağlarının kopartılmasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir o kadar daha önem kazanmıştır. Çünkü haritaya baktığımızda hem Mavi Vatan’da, denizlerde hidrokarbon ile enerji zenginlikleri ve farklı bir takım zenginlikler hem denizlerde hem de onun üzerindeki hava sahasında güvenliğimiz, milletin geleceği bakımından fevkalade önemli bir takım hassasiyetler, işte böylesine bir süreçte elbette bizlerin verdiği mücadele Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir Türk devleti olarak yaşatmak için. Türkiye ile birlikte yürütülen bu siyasetin ne kadar milli bir siyaset olduğunu Trabzon’da sizlerle paylaşmak istiyorum.”
“Bizim duyuramadığımız sesimizi Sayın Cumhurbaşkanı bütün dünyaya duyurmuştur”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda KKTC’nin haklarını koruduğunu dile getiren Tatar, şunları kaydetti:
“Şu anda yürütmekte olduğumuz siyaset, Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda, Avrupa Birliği’nde, uluslararası toplantılarda hep dediği, ‘Kıbrıs Türkünün arkasındayız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıtma zamanı gelmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile bütün dünya devletlerinin insan hakları bakımından, kendilerinin şampiyonluklarına soyunduğu çağdaş değerler adına bu halkla her türlü sosyal, ekonomik, siyasi bağların gelişmesi için adım atılması gerekiyor’u var gücüyle haykırarak, bizim duyuramadığımız sesimizi Sayın Cumhurbaşkanı bütün dünyaya duyurmuştur, duyurmaya devam etmektedir. Kendisine teşekkür ediyorum.”
Ersin Tatar, Gazze’ye yapılan saldırılara ilişkin de şu görüşlerini paylaştı:
“Gazze’de ve Filistin’de yapılanlara İngiliz egemen üslerinden uçakların kalktığını ve son olarak Yemen’i bombaladıklarını biliyoruz. Kıbrıs’ı kullanıyorlar neden? Çok acıdır söyleyeceklerim ama böylesine önemli bir toplantıda da gerçekleri paylaşmak istiyorum. İngiltere 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Kıbrıs’ı kendi imparatorluğuna dahil etmiştir. 1923’ten 1960’a kadar çekilirken karşılığında iki egemen üs almıştır. Birisi Limasol’da, diğeri Larnaka’da. Bu üsler, egemen üs olduğu için dilediği gibi her şeyi yapabiliyor, kimseye sormasına gerek yok. Ne Güney’deki Rumlara, ne de diğer garantör ülkelere, bir tanesi de Türkiye Cumhuriyeti. Hiç sormadan uçaklarla saldırabiliyor, kendi amaçlarına yönelik Kıbrıs’ı kullanabiliyorlar.”
Konuşmanın ardından KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Üniversite Senatosu adına fahri doktora beratı verdiği Tatar’a cübbesini giydirdi.
Tatar, kentteki temasları kapsamında Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman ile Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi’yi ziyaret etti.