Antibiyotik kullanmadan önce iki kere düşünün
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ağrı kesicilerle antibiyotikler tüm dünya genelinde en sık kullanılan ve en fazla yan etkiye yol açan ilaçlardır. ‘’Hasta, hasta yakını ve maalesef doktorlar tarafından en fazla suistimal edilen ilaç grubu antibiyotiklerdir.
Türkiye antibiyotik kullanımında Avrupa birincisidir ve yazılan her üç reçeteden birinde mutlaka antibiyotik bulunmaktadır” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu ilaçların az bilinen zararlarını şöyle açıkladı:
Her ateş yüksekliğinde alınmamalı
Enfeksiyon hastalıkları genelde yüksek ateşle seyreder. Ancak yine de her ateş enfeksiyon belirtisi değildir. Antibiyotikler sadece bakterilere karşı etkili; mantar ve virüslere karşı etkili değildir. Nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla ishaller en sık ve gereksiz antibiyotik kullanılan hastalıklardır. Tüm bu akut hastalık durumlarında etken büyük çoğunlukla (yüzde 90) virüslerdir ve antibiyotik kullanımı gereksizdir. Bir enfeksiyon hastalığıyla karşı karşıya olunduğunda etkenin bakteri mi yoksa virüs mü olduğunun ayırt edilmesi son derece önemlidir. Tifo, amipli ve basili dizanteri, kolera, tüberküloza bağlı ishaller dışında bakterilerle oluşan ishal durumlarında bile antibiyotik kullanımı gereksizdir. İshal tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin en sık yan etkisi yine antibiyotiklere bağlı olarak gelişen ishallerdir.
Çocukluk döneminde de sık kullanılmamalı
Özellikle çocukluk döneminde sık antibiyotik kullananlarda obezite, şeker hastalığı, kanser sıklığında artış, bağışıklık sisteminin bozulması gibi durumların sık olduğu bildirilmektedir. Antibiyotikler gerekli olduğu zamanlarda ve doktor gözetiminde uygulandığında yararlı olan ve hayat kurtaran ilaçlardır. Bu ilaçlar kesinlikle ateş düşürücü ve ağrı kesici değildir.
İşte en korkulan yan etkileri
Anafilaksi ve anafilaktik şok antibiyotiklerin en korkulan yan etkilerindendir. Antibiyotik kullanımından hemen sonra ortaya çıkan kaşıntı, kızarıklık, ürtikerle birlikte nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, bazen bulantı, kusma, karın ağrısı gibi belirtilerle seyreder. Anafilaksi konusunda en çok korkulan antibiyotikler penisilin grubu antibiyotiklerdir. Ancak her antibiyotik böyle bir etkiye yol açabilir. Yine özellikle belirli bir grup antibiyotik (florokinolonlar) kalpte bir çarpıntı ve ardından kalp durması tablosuna yol açabilir. Diğer en çok korkulan komplikasyonlardan biri de kanlı ishalle seyredebilen ince ve kalın bağırsak hastalığıdır. Antibiyotikler bağırsaklarımızda bulunan iyi bakterileri (probiyotik) ortadan kaldırarak dengeyi bozar ve ishale neden olur. Antibiyotiklerin bazıları özellikle karaciğer ve böbreklerde hasara yol açarak, karaciğer ve böbrek yetersizliğine yol açabilir. Antibiyotikler kan hücrelerinin yapım yeri olan kemik iliğine de toksik etkilidir. Bir doz antibiyotik dahi şekilli kan hücreleri olan eritrosit, lökosit ve trombositlerin yapımını bozabilir. Antibiyotik kullanımı sonrası süper enfeksiyonlar örneğin kadınlarda mantar enfeksiyonları sıktır.
Nadir görülen ve şaşırtıcı yan etkileri
Bazı grup antibiyotikler (özellikle florokinolonlar) depresyon, halüsinasyon, psikotik reaksiyon gibi yan etkilere sebep olabilir. Gözde retina dekolmanı, tendon rüptürleri, periferik nöropatiler az bilinen ama şaşırtıcı diğer yan etkilerdendir. Bazı antibiyotikler ise iç kulak ve duyu sinirlerini etkileyerek sağırlığa neden olabilir. Alerjik deri döküntüleri, baş ağrısı, baş dönmesi, tat alamama, ağız ve göz kuruluğu diğer yan etkiler arasındadır.
Herkeste yan etkilere yol açar mı?
Her antibiyotik kullananda yan etki görülmez. Antibiyotiğin cinsi ve kullanan kişinin genetik yapısına göre yan etkiler değişir. Antibiyotik kullanımının kurallara bağlı olması, hekim tarafından uygulanması, gerekli süre ve gerekli dozlarda kullanılması zorunludur.