Çin, Devlet Başkanı Şi Cinping’in ilk kez 10 yıl önce dile getirdiği, dünya düzeni ve uluslararası ilişkilere dair, “ortak geleceği paylaşan küresel topluluk” vizyonuyla ilgili siyaset belgesini kamuoyuna açıkladı.
Çin’de kabine işlevini yerine getiren Devlet Konseyi’nin Enformasyon Ofisi tarafında yayımlanan belgede söz konusu vizyona yönelik son atılan adımlar ve geleceğe yönelik öneriler yer aldı.
Dışişleri Bakanı Vang Yi, Pekin’de düzenlenen basın toplantısında belgenin, “Çin’in büyük ülke diplomasisini belirleyen idealleri ortaya koyduğunu” belirtti.
Küresel topluluk vizyonunun tarihin hakim eğilimine uygun olduğunu, zamanın ihtiyaçlarına, dünya halklarının barış adalet ve ilerleme çağrılarına karşılık verdiğini ifade eden Vang, Çin’in Kuşak ve Yol işbirliği, Küresel Kalkınma, Küresel Güvenlik ve Küresel Uygarlık girişimleri ile bu doğrultuda çalıştığını vurguladı.
Vang, küresel topluluk vizyonunun inşasına her geçen gün daha fazla ülke ve bölgenin katıldığını belirterek, “Çin, dünya ülkeleri ile dayanışma ve işbirliğini geliştirmeye, insanlığın ilerlemesine ve modernleşme sürecinde daha büyük rol oynamaya, kalıcı barış, evrensel güvenlik ve ortak refah için açık, kapsayıcı, temiz ve güzel bir dünyayı birlikte inşa etmeye hazırdır.” ifadesini kullandı.
ÇKP’nin dış politika hedefini ifade ediyor
İlk kez önceki Devlet Başkanı Hu Cintoa tarafından “ortak kaderi paylaşan insanlık topluluğu” şeklinde dile getirilen ifade, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) dış politika hedefi olarak dile getirdiği bir slogana dönüşmüştü.
Slogan, 1997’de ÇKP Tüzüğüne girmiş, ardından 2018’de yapılan anayasa değişikliği ile Çin Anayasası’nın giriş bölümüne dahil edilmişti.
Zaman içinde “ortak geleceği paylaşan insanlık topluluğu/küresel topluluk” olarak revize edilen slogan, Devlet Başkanı Şi tarafından uluslararası platformlarda sıkça dile getiriliyor.
Siyaset belgesinde, Şi’nin ortaya attığı Küresel Kalkınma, Küresel Güvenlik ve Küresel Uygarlık girişimleri için yayınlananlarda olduğu gibi, somut politikalar ve uygulamaya dönük hedefler yerine genel ilke ve idealler ana hatlarıyla ifade edildi.
Pekin yönetimi, bu yöntemle bir yanda genel hatları çizilen fikrin içini diğer ülkeler ve taraflarından gelecek umut, istek ve taleplerin geri bildirimiyle doldurmayı hedeflerken diğer yanda ülkeyi yükümlük altına sokacak somut vaatlerde bulunmaktan kaçınıyor.
Çin, diplomaside “ortak geleceği paylaşan topluluk” kalıbını, ikili ve çok taraflı işbirliklerini tanımlamak için de kullanıyor. “Ortak geleceği paylaşan Çin- Kamboçya topluluğu”, “ortak geleceği paylaşan Çin- Güney Afrika topluluğu” ve “ortak geleceği paylaşan Çin- Tacikistan topluluğu” gibi ifadelerde iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gelecek hedefleri vurgulanırken, “ortak geleceği paylaşan Çin-ASEAN topluluğu”, “ortak geleceği paylaşan Çin-Afrika topluluğu” ve “ortak geleceği paylaşan Çin- Orta Asya topluluğu” gibi ifadelerde bölgesel işbirliği hedefleri ön plana çıkıyor.
Çin, dış ilişkilerinde ve büyük güç diplomasisinde “çok taraflılık” ilkesini dile getirmekle birlikte, daha çok “çoklu iki taraflılık” olarak tanımlanabilecek bir yaklaşımı benimsiyor. Ülke, Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlara, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi çok taraflı örgütlere üye olmakla birlikte siyasi anlamda herhangi bir bölgesel entegrasyon içinde yer almıyor.