Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Aşkınız, sevdanız ve dayanışmanız için her birinize teşekkür ediyorum. Salonlara, stadyumlara sığmayan şu sevginiz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Buradan sizlerin vasıtasıyla 81 ilimizin tamamına, 85 milyon vatandaşımın her birine selamlarımı iletiyorum. Bugün, çok özel bir gün, bugün, Türkiye Yüzyılı için istisnai bir gün. Bugün, AK Parti için, partimizin temsilcisi olduğu davamız için, müstesna bir gün. Biraz sonra Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri diyerek partimizin 4’üncü Olanağüstü Büyük Kongresi’ni gerçekleştireceğiz.
Yeni bir döneme, yepyeni bir heyecanla merhaba diyeceğiz. Siyasette öncüsü olacak kurmay kadroyu inşallah delegelerimizin oylarıyla belirleyeceğiz. Böylece geçmişten bugüne kadar partimize hizmet etmiş kardeşlerimizin yanı sıra yeni seslerle, yeni yüzlerle partimizi daha da güçlendireceğiz.
Kuruluşumuzdan bugüne kadar 3’ü olağanüstü olmak üzere toplam 10 tane büyük kongre yaptık. Bu kongrelerin tamamını da birileri gibi sandalyelerin havalarda uçuştuğu atmosferde değil, büyük bir coşkuyla, kardeşlik ve uhuvvet ikliminde icra ettik.
Her bir kongremizden parti ve siyaset kurumu olarak güçlenerek çıktık. İnşallah bugün de aynısını yapacağız. Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı, öyle bir kadro olarak bundan sonra geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Kongremizin şimdiden partimiz ve milletimiz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim bizleri şu karşımdaki muhabbeti eksik etmesin. Milletimize karşı bizleri mahcup etmesin.
14 ve 28 Mayıs seçimlerini AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hamdolsun büyük bir zaferle başardık. Böylece 22 yıllık tarihimizde 17’nci seçim zaferimize imza atmış olduk. Durmak yok, yola devam. Hep beraber yürüdük. Şahsımızı ve partimizi hedef alan nice saldırıya, nice iftiraya iktidara gelebilmek için terör örgütleriyle iş tutan nice bedhahlara rağmen milli iradeye gölge düşürmedik. Bu topluluk, hamdolsun birbirinden kopmadı, ihanet edenler oldu, onlar yoluna, biz de yolumuza. İnşallah onlar, burada da dikiş tutturamayacaklar. Biz de burada milletimize hizmet yolunda emin adımlarla yürüyeceğiz. Buradan bir kez daha her iki seçimde de destek ve dualarını bizden esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyorum.
Kampanya dönemi boyunca gece gündüz demeden koşturan siz dava kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Sandıklara sahip çıkarak milli iradenin özgür bir şekilde tecelli etmesine imkan sağladığınız için her birinizi kadın, erkek tebrik ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Yurt dışında yaşayan gurbetçi kardeşlerime özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.
Demokrasi şöleni içinde yüzde 90’ları bulan rekor katılım oranlarıyla tüm dünyaya örnek olacak bir olgunlukla seçim sürecini geride bıraktık. Seçimlerle birlikte Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletimizden bir kez daha onay aldı. Türkiye’yi yönetecek kadro, vizyon ve programın sadece partimizde ve ittifakımızda olduğu tekrar ortaya çıktı. Altılı masa dediler, 16’lı masa dediler, 116’lı masa dediler, ne oldu? Bak şimdi o masadan parlamentoda kimse var mı? Düşünebiliyor musunuz? Başkanlarının parlamentoda olmadığı altılı masa var. Elhamdülillah Cumhur İttifakı parlamentoda. Biz de seçimlerden hemen sonra hiç vakit kaybetmeden hükümetimizi kurduk. Türkiye Yüzyılı’nın inşası için kaldığımız yerden tekrar çalışmaya başladık. Çeşitli zorluklarla da karşılaşsak, Türkiye’yi hedefleriyle buluşturmakta kararlıyız. Bizi yıldırmak isteyenlere aldırmıyoruz.
Terör örgütlerini kullanarak bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara boyun eğmiyoruz. Türkiye’nin çıkarları ve güvenliği neyi gerektiriyorsa, ne pahasına olursa olsun onu yapmaktan asla geri durmuyoruz. Menzile kilitlenmiş ok misali Türkiye Yüzyılı’nı gerçeğe dönüştürmek için tüm samimiyetimizle, enerjimizle, birikimimizle çalışmayı sürdürüyoruz.
AK Parti olarak bizler, gördüğünüz gibi çok büyük bir aileyiz. Bu aile farklı, bu aile ailenin kutsiyetine inanmış bir aile. Hepimiz aynı zamanda AK Parti’nin tevarüs ettiği davanın birer neferiyiz. Bu dava, ülkeye ve millete hizmet davasıdır. Bu dava, evlatlarımıza güçlü ve müreffeh bir Türkiye bırakma davasıdır. Bu dava, tüm dünyada hakkı ve adaleti hakim kılma davasıdır. Şehitlerimizin emaneti olan bu davayı hakkıyla taşıyıp bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim etmek bizim görevimizdir. Her senesi Türkiye’ye hizmette geçen 22 yıllık mazimizde şu gerçeği çok net bir şekilde görebiliyoruz.