Adaçayı, birçok mikrobu yok etmek için düzenli olarak tüketmeniz gereken besinlerden biri. Öyle ki, sağlığa olan etkileri hem hastalıklara yakalanma olasılığını önlüyor hem de mikropları öldürüyor.
Birçok farklı kültürde, çeşitli mutfaklarda kullanılan adaçayı hem beyin fonksiyonlarını geliştiriyor hem de sizi hastalıklardan koruyacak etkili faydalara sahip.
Topraksı tadı ve farklı aromasıyla az miktarda kullanılması önerilen adaçayının içinde birçok faydalı bileşen bulunur. Sağlığa olan faydalarıyla popüler olan bu bitki, taze, kurutulmuş veya yağ alternatifiyle tüketilebilir.
Vitamin ve mineral bolluğu sayesinde vücudun kendini savunmasını sağlar. İçindeki antioksidanlar kronik hastalıklar içeren zararlı radikallerin etkisiz jale getirilmesini sağlar.
Adaçayının içindeki yüksek miktarda polifenoller, kanser oluşumunu önleyecek güçlü etkilere sahiptir. Aynı zamanda beyin fonksiyonları ve hafıza gelişimi için de adaçayı tüketimi önemlidir.
Yapılan bir araştırmada 1 bardak adaçayının hastalıkları önlemede büyük etkiler sağladığı ortaya çıktı. Aynı zamanda kötü kolesterolün düşmesine yarayan bu doğal ilaç, iyi kolesterolü de yükseltebiliyor.
Antimikrobiyal etkiler barındıran adaçayı, diş sağlığı için de tüketilebilir. Diş plağındaki mikropları etkisiz hale getiren bu bitki, çürüklere neden olan bakterileri yok etmede etkilidir. Bunun için adaçayı içerikli bir gargara kullanmayı deneyebilirsiniz.
Yapılan farklı bir araştırmada ise adaçayının boğaz enfeksiyonlarına karşı oluşturduğu önleyici etkiler dikkatle incelendi. Sonucunda ise boğaz enfeksiyonları, diş apseleri ve ağız ülserlerini tedavi edebildiği belirtildi.
Doğal ilaç olan adaçayı yaprakları özellikle şeker hastalığının tedavisi için bir alternatif olarak kullanılıyor. Çalışmalar sonucunda, adaçayı yaprağı özünün diyabeti önleyen ilaçlarla benzer etkileri olduğu belirtiliyor.
İltihaplanmaları yüksek düzeyde önleyen adaçayının birçok sıkıntıyı önleyebileceği açıkça görünüyor. Ancak tüketirken dikkat etmeniz gerekiyor. Uzmanlar, günlük adaçayı tüketiminin 3-4 fincanı geçmemesi gerektiğini vurguluyor.